The Beatles Tiyatro Metni Denemesi


I. Perde

Eylül 1959/  Liverpool, Pier Head

     John Lennon, George Harrison ve Paul McCartney, Pier Head sahilinde ellerinde kahveleri ile bir bankta oturuyorlardır. George gruptan ayrılmadan önce son kez bir görüşme gerçekleştirmek isterler.

J.Lennon:

     George, olayların böyle olması gerekmiyordu. Biliyorsun değil mi ?

G. Harrison:

     John, bu tamamen benim kararım. İki yıl boyunca  çok güzel işler yaptık. Beraber yaşadıklarımızdan çok büyük keyif aldım. Paul, sen ve ben … Bu üçlü her zaman birlikteliğini koruyacak dostum. Yollarımız şuan ayrılıyor ama bu sonradan tekrardan birleşmeyeceği anlamına gelmiyor.

P. McCartney:

     Bundan sonrası için bir planın var mı ?

G. Harrison:

(Birkaç saniye düşünür)

     Sanırım biraz tatil yapmak hiç kötü bir fikir olmaz. Daha sonrasında müzik ile ilgilenmeye devam edeceğim tabiî ki de. Ama önce biraz kafa toparlamam gerekiyor.

     Üçlü bir süre bakışır ve ortam sessizleşir.

J. Lennon:

     Biz de çalmaya devam edeceğiz. Ama Liverpool bunun için uygun bir yer mi önce buna karar vermemiz gerek. Sanırım müzik yapmaya başlamadan önce bizim de düşünmemiz gereken bazı şeyler var.

P. McCartney:

     Liverpool bizim için uygun bir şehir olabilir, ama İngiltere içinde. Bu dünyada İngiltere’den başka ülkeler de var değil mi ?

J. Lennon:

     Çilek tarlaları dostum. Hani onlara bakarak besteler yapacaktık ?

     Paul elindeki fincan kahveden bir yudum alır ve George’a döner.

P. McCartney:

     George, giderken Bay Lennon’un hayal dünyasını da yanına alır mısın ? Kendisi gözlerimi kamaştırıyor çünkü.

G. Harrison:

     Siz ikiniz bensiz geçinebileceğinize emin misiniz ?

     Paul ve John birbirlerine bakarlar.

P. McCartney:

     Bu yüzden müzik yapıyoruz. Sanırım anlaşabildiğimiz tek nokta o.

G. Harrison:

     Bundan sonraki konserinize davetinizi bekliyorum. Sahnede de nasıl anlaşıyorsunuz görmek isterim.

     Üçü de aynı anda gülerler ve kısa bir süre sonra George lafa girer.

G. Harrison:

     Galiba artık gitmem gerekiyor. Londra’ya yarın için bilet aldım. Yapmam gereken birkaç işim var, ardından da dediğim gibi biraz dinlenirim. Şimdi gidip eşyalarımı toplarsam iyi olacak. Sonra tekrardan haberleşiriz. Kendinize dikkat edin.

     Üçü de birbirini onaylar gibi hareketler yaparlar. Ardından George ayağa kalkar ve her ikisini de selamlar. Paul ve John da onu selamladıktan sonra George oradan yavaş yavaş uzaklaşır.

J. Lennon:

     Eee, kaldık yine baş başa.

P. McCartney:

     Bundan sonra her zaman böyleyiz dostum. Buna alışman lazım. Ya da birbirimizi yemeden hemen üçüncü birini bulmalıyız.

J. Lennon:

     Tanrıya şükürler olsun ki çoktan bunun için bir plan yaptım. Sana fikirlerimi açıklamadan önce sıcak bir yere geçsek iyi olur. Çünkü kahvem de bitti ve senin o çirkin suratından başka içimi ısıtan hiçbir şeyim yok.

     Paul banktan kalkar ve sağ elini havaya kaldırarak John’u gösterir. Ardından da hemen John’a döner.

P. McCartney:

     Aman çok komik. Şu sanatsal kişiliğini bir de espirilerin için kullansan iyi olur.

     John’da ayağa kalkar ve o da eliyle gitmek istediği yeri gösterir.

J. Lennon:

     Adamım, benden öğreneceğin çok şey var. O yüzden beni daha çok sinir etmeden hemen şu kafeye girelim.

II.Perde

1 Ocak 1960/ Liverpool, Brasco Restoran

S. Sutcliffe:

     Dostum, yıllar sonra yılbaşı gecesi senle bir arada bira içeceğimi söyleseler hiç inanmazdım doğrusu. Ne iyi ettin de bana ulaştın. Beraber çok eğleneceğiz dostum. Eeee, (Paul’u göstererek) bu kedi senin mi ? Ne zaman getirdin bunu buraya ya? Ben niye hiç görmedim bunu şimdiye kadar?

P. McCartney:

(John’un kulağına yanaşır ve fısıldar)

     Kardeşim, iki kupa bira içerek sarhoş olmayan başka arkadaşın yok muydu?

J. Lennon:

     Stuart görüp görebileceğin en iyi basgitarcılardandır. Sadece biraz sabret.

     Paul yüzünü buruşturarak John’a bir kez daha yanaşır.

P. McCartney:

     İşi ne zaman konuşacağız. Şuan olmadığı kesin gibi de ne zaman hallederiz.

J. Lennon:

     Ben konuştum onla, işi kabul etti. Haftaya imzalar hemen işe koyuluruz.         

P. McCartney:

     Güzel, güzel. Ama şöyle bir sıkıntımız var. Bizim grubun ismi nedir?

J. Lennon:

     Ben ‘’The Sickless’’ diye düşündüm, nasıl ama beğendin mi?

P. McCartney:

     Vasat gibi. İşimiz üzerine bir isim olsa daha güzel olmaz mı ? Mesela … ‘’ The Players’’ yok bu olmaz, ya da ‘’Performer of Liverpool’’ olabilir, nasıl sence ?

J. Lennon:

     Olmaz. Daha yaratıcı bir fikir bulmalıyız.

     O sırada sarhoş Stuart garip sesler çıkararak John’a seslenir.

S. Sutcliffe:

     Hey, biraderim ! (Eliyle canlı performans sergileyen adamı göstererek) Şunu gruba üçüncü olarak alsak mı, baksana beatlere çok iyi giriyor. Sen, ben, o adam ve kedicik. Çok iyi bir grup olduk dostum.

P. McCartney:

     (Gülerek) Dostum, senin şu sarhoş galiba aradığımız şeyi bize verdi.

J. Lennon:

     Nasıl yani ?

P. McCartney:

     Beat, John, beat ! Biz çok iyi ‘’beat’’ yaparız hatırlasana. ‘’The Beatles’’ dostum ! Grubumuzun yeni ismi bu olabilir.

J. Lennon:

     Bozuk saat bile günde iki kez doğruyu söylermiş. Bu kulağa gayet hoş geliyor. (Elleriyle gökkuşağı hareketi yaparak) The Beatles … bu çok iyi oldu dostum, harika!



III. Perde

4 Mart 1960 / Liverpool – Hamburg uçağı

     İlerleyen zamanlarda The Beatles, davula daha önceki Almanya seyahatlerinden tanımış oldukları Pete Best’i alırlar. İngiltere’den Almanya’ya uçan grup, bir süre burada çalmak zorunda kalacaktır.

J.Lennon:

     Beyler, bu Almanya işi oldu gibi. Grubun evrensel anlamda ün kazanabilmesi adına da gayet doğru bir hamle yaptık bence.

S. Sutcliffe:

     Bence de öyle. Pete ile beraber güzel bir uyum yakalayacağımızı düşünüyorum. İlk albüm için şimdiden sabırsızlanıyorum.

P. McCartney:

     O kadar da aceleci olma Stuart. Önce Almanya’da kalıcı olmamız gerek. İngiltere’de yükseklere çıkmayı hedefliyorsak eğer burada elimizden geleni yapmalıyız. Hey John! Pete’e bizi karşılaması için haber vermişsindir umarım.

J.Lennon:

     O işi halettim. Uçak iner inmez bizim için kiralanan eve götürecek bizi. Ardından stüdyo için konuşulacak şeyler var. Onları hallederiz.

P. McCartney:

     Bu güzel haberlerden sonra artık uyuyabilirim. İndiğimizde kaldırırsınız. Uzun bir gün olacağa benziyor.



IV. Perde

26 Kasım 1960 / Hamburg, Son Almanya Konseri



The Beatles:

‘’Love, love me do
You know I love you
I'll always be true
So please, love me do
Whoa, love me do
Yeah, love me do
Whoa, oh, love me do’’



J.Lennon:

     Hepinize çok teşekkürler. Almanya maceramızı güzel bir serüvene çevirdiğiniz için ayrıca teşekkürler. Siz olmasaydınız bunların hiçbirini başaramazdık. DANKE!

     Grup alkış tufanı eşliğinde kulise doğru ilerler. Ardından odaya varırlar.

J.Lennon:

     Vay be, ne konserdi ama! Almanya’ya bu şekilde veda ettiğimiz için mutluyum.

S. Sutcliffe:

     Kesinlikle öyle. Bu güzel ülke hepimize çok şey kattı. İngiltere konusunda hala konuşmamız gereken şeyler olduğunu düşünüyorum beyler. O kadar da kararlı olmayın derim. Hele ki düzenimizi oturtmaya başlamışken.

P. McCartney:

     İngiltere’ye dönme konusunda kesin bir karar aldık Stuart, bu konuyu çoktan kapattık. Almanya’da çok güzel bir yıl geçirdik ve ne yapabilirsek yaptık. Artık İngiltere’ye dönme vaktimiz geldi.

S. Sutcliffe:

     Siz öyle diyorsanız daha diyecek bir şeyim yok. Şuan anın keyfini çıkarmak ve bolca bira içmek istiyorum.

     Sahne değişir. Ekip, Hamburg’da bir kafede oturmuş yiyip içmektedir.

---

J.Lennon:

     Çok acıkmıştım. Buranın tavuk kanadı çok güzel. Biraz daha ister misin Pete ?

Pete Best:

     Hayır dostum, sağol.

     Ekip gülüp eğlenirken düşünceli ve sönük görünen Stuart’a Paul nesi olduğunu sorar. Ardından kendini toparlayan Stuart, Paul’a ve tüm gruba seslenir.

S. Sutcliffe:

     Kardeşlerim. Mutsuz gözüküp moralinizi bozduysam özür dilerim. Bugün kusursuz geçti ve hepinize teşekkür ederim. Ama tahmin edeceğiniz üzere, ben İngiltere’ye dönmek istemiyorum. Burada aylarca çok güzel zaman geçirdik ve çevre edindik. Astrid ile aramızda bir şeylerin olduğunu hissediyorum. Kendimi bulmuşken ve sanatımı her yönüyle icra etmeye başlamışken düzenimi bozamam, bunu yapamam. Hem ayrıca resimleri sergileyebileceğim  bir galeri de ayarladım. Aslında en başından beri İngiltere’ye dönmek istemiyordum ama siz çok kararlı olunca vazgeçiremedim. Elimden geleni yaptım ben beyler, ama ben ve siz kendi yollarımızı çizdik. Her şey teşekkürler ama ben sizle beraber İngiltere’ye gelemem.

     Hayal kırıklığı yaşamış yüzler grubun her tarafında kendini belli eder. Birkaç saniyelik sessizlikten sonra John lafa girer.

J.Lennon:

     Sorun yok dostum. Astrid olan ilişkini ve Almanya hakkındaki düşüncelerini her zaman biliyorduk. Bu senin kararın ve her daim buna saygı duymak zorundayız. Bazen her şey planladığımız gibi gitmeyebilir. Hayatında önemli bir fırsat yakaladın ve bunu sonuna kadar destekliyoruz.

P. McCartney:

     Evet adamım, hiçbir sorun yok. Biz başkalarının hayatına karışacak kadar bencil insanlar değiliz. Eğer bir karar vermişsen ve bu yolda kararlıysan sonuna kadar gitmelisin. Sonuçta bizim de yaptığımız bu. Sensiz basgitar boş kalacak ama elbet bir yolunu buluruz. Bunca süredir verdiğin emeklere karşılık kararına saygı duymak sana olan bir borcumuzdur. Özleteceksin kendini kardeşim.

J.Lennon:

     Arada biz de Almanya’ya geleceğiz zaten. Bu sırada halen basgitara bir eleman lazım olursa ilk seni arayacağız dostum. Bizim ilişkimiz müzikten de öte. Elbet tekrardan buluşacağız kardeşim. Buralarda kendine iyi bak.

S. Sutcliffe:

     Yaptıklarımızı asla unutmayacağım kardeşlerim. Her daim beraberiz. Sizleri seviyorum, her şey için tekrardan teşekkürler.

    Grup İngiltere'ye dönünce Almanya'da tanıştıkları Brian Epstein ile menajer olarak anlaşırlar. 1962 baharında eski üyeleri ve arkadaşları olan Stuart Sutcliffe'in beyin kanamasından ölüm haberini alırlar. Cenaze için tekrardan Hamburg’a dönen grup, Stuart için son dileklerini mezarı başında iletirler.



V. Perde

15 Nisan 1962 / Almanya,Hamburg

J.Lennon:

     Seninle ilk on yaşında İngiltere’de tanışmıştık. O zamanlar birbirmizin peşinden koşar, şarkılar söyler, resimler çizer, oyunlar oynardık. Daha küçükken bile sanata olan düşkünlüğün beni mest etmiştir. Doğru bildiğin yolda sonuna kadar yürür, inat ettiklerin uğruna her şeyi yapardın. Birayı ilk benle denemiştin. Ondan beri benden daha fazla bira içiyorsun. İlk başta sevmem demiştin, ama sana güzel olduğunu söylemiştim dostum.

(Gözünden yaş gelir, burnunu çeker ve derin bir nefes aldıktan sonra konuşmasına devam eder.)

     Güler yüzün ve asil duruşun her zaman akıllarda olacak. Bana sanatınla yıllar boyu ilham kaynağı oldun. Astrid’e olan sevgin, arkadaşlığımız, daha yaşaman gereken yılların… hepsini arkada bıraktın. Bu dünya senin gerçek benliğini asla bilemeyecek. Huzur içinde yat kardeşim. Yıllar boyu yaşattıkların için teşekkürler.

P. McCartney:

(Gözündeki gözlüğü indirir. Elindeki kağıda bakar ve konuşmaya başlar.)

     Elimde gelmeden uçakta yazdığım bir not var. Ama, sanırım senin hakkında konuşmam için buna ihtiyacım yok.

(Elindeki kağıdı buruşturup bir tarafa atar.)

     Seninle ilk tanışmamız bir hayli değişik olmuştu. O zamandan beri her gün senin hakkındaki düşüncelerim değişti. Sanata ve hayata bakış açın milyonlarca insana ilham kaynağı olacak nitelikte. Seninle çok fazla beraber olamadık ama yaptıklarına her zaman saygım olmuştur. Sen çok özel bir insandın. Sana bugün, burada verebileceğim tek söz; mirasını bu grup dağılıncaya kadar koruyacağımızdır. Sen her zaman bu grubunun bir parçası olacaksın. Nur içinde yat.

Pete Best:

     Biz grup olarak müziğin ötesinde bir iş yapıyorduk. Beraber olduğumuz süre boyunca elinden gelenin en iyisini yaptın. Beraber eğlendik, çaldık, üzüldük, beste yaptık. Senle geçirdiğim zamanları mumla arayacağım dostum. Bizler için ve binlerce The Beatles hayranı için unutulmazsın. Nur içinde yat genç çocuk. Öbür dünyada söylemen gereken çok fazla şarkı olacak.


     Cenazeden sonra İngiltere’ye dönen grup ve Epstein birçok firmaya giderler ama müziklerinin modası geçmiş olduğu iddiasıyla kimse tarafından kabul edilmezler. En sonunda özel müzik şirketi sorumlusu George Martin onlarla bir senelik anlaşma imzalar. Pete Best ise hem Epstein hem Martin tarafından beğenilmemiştir. Davulcunun klasik Beatles saç şeklini kabul etmemesi ve hastalık yüzünden bazı konserlere katılamaması sorun olmuştur. En sonunda Beatles üyeleri onun ayrılmasına karar vermişlerdir. Daha sonra Beatles üyelerinin daha yakından tanıdığı Ringo Starr bateriye alınmıştır.

     Beatles ilk single'ı "Love Me Do" yu 1962'de çıkarmış ve listelerde 17. sıraya yükselmiştir. İkinci single ‘’Please, Please Me’’ ise ikinciliğe kadar çıkmıştır. Böylece Beatlemania adı verilen Beatles çılgınlığı Birleşik Krallık'ta başlamıştır. From Me To You single’ı ise Beatles'ın ilk bir numara hiti olmuştur.



SON






Mail: sametyapci@gmail.com

adreslerinden ve bu yazının yorumlar kısmından bana ulaşabilirsiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Korkunun Popüler Kültürdeki Yeri ve The Haunting of Hill House

Türk Sineması'nın Mücizesi, 7. Koğuştaki Mucize.

Avengers: Endgame ve Marvel Sinematik Evreni'nin dünü, bugünü ve yarını ...